Doğuma yaklaşırken gebeleri heyecan kaplar. Bir miktar endişe yol olması da beklenebilir. Ancak bu endişe çok artarsa, panik, korku halini alırsa işler zorlaşabilir. Bu süreçte gebenin öncelikle doktoru, eşi ve ailesi tarafından desteklenmesi, rahatlatılması çok önemlidir.
35-36. haftalardan sonra doğuma hazırlıklar kontrol edilmelidir. Muayeneler sıklaştırılır, bebeğin durumu kontrol edilir. Doğum sonrası gereken bakım ve bebek malzemeleri hazırlanır. Bu tatlı telaş gebenin artık doğuma konsantre olmasına yardım eder.
Doğum şekli nasıl olacak sorusu sıklıkla sorulur. Bu soruya verilebilecek en doğru cevap; anne ve bebeğin her ikisi içinde en doğrusu ne ise onun tercih edilmesidir.
Bebeğin seri ultrason ölçümlerinde gelişimi beklenen şekilde ilerliyorsa, suyu ( amnios sıvısı) yeterli ise, doppler, nst ve bebek takipleri değerlendirildiğinde bebekte stres durumu düşünülmüyorsa bebek açısından vajinal doğum uygundur.
Anne adayı için vajinal doğumun uygun olup olmadığına son haftalarda doktoru tarafından bakılır. Gebenin isteği, psikolojisi, motivasyonu çok önemlidir. Bebek doğum pozisyonu aldıktan sonra ve hafif rahim kasılmalarının hissedilmeye başlandığı dönemde gebenin doğum kanalının, kemik yapısının değerlendirilmesi önemlidir.
Aktif doğum eylemi başlamadan, ancak çok erken haftalarda da olmayacak şekilde bu muayene yapılır. Vajina doğuma uygun olmayan bir kemik yapısı varlığı önceden tespit edilmemişse, zor doğum ve istenmeyen sonuçlar görülebilir. Önemli olan bebeği ve anneyi, en sağlıklı şekilde ve en kısa zamanda evlerine gönderebilmektir.
İşte bu amaca ulaşabilmek için gebelerin, bu süreci onlar için en iyi şekilde yönetecek, güvenecekleri bir uzmanı bulmaları ve düzenli takiplere devam etmeleri çok önemlidir. Gebe ve hekim birbirini ne kadar erken dönemden tanıyorsa iletişim ve bunun sonucunda doğum süreci daha sağlıklı olacaktır.